Çelik, Alüminyum, titanyum ve karbon fiber malzemelerin hepsi dayanım, sertlik, ağırlık, yorulma ve korozyon dayancı gibi özellikler yönünden birbirinden farklılık gösterirler. Örneğin, jant yapımında alüminyum veya titanyum kullanılması ağırlığı azaltırken esnekliği artırmaktadır bu yüzden demir dışı metallerin jantlarda kullanılması gerekli rijitliğin sağlanması için daha büyük boyutlarda üretilmesi gerekir.
Bir jantın yapısı kompleks bir yapıya sahip olmasına karşın aynı anda bünyesinde setlik, rijitlik, dayanıklılık ve darbe absorbsiyonu gibi belirli performans özelliklerini göstermesi gerekir. İşte istenen bu kompleks geometri boyunca metaller bu özellikleri tam manasıyla gösteremezler. Kompozit malzemeler ise bu durumun aksine yapıda bazı değişiklikler yapılarak, örneğin; fiber açıları değiştirilerek, farklı katmanlar ve katman kalınlıklarında farklılıklar oluşturarak bunların dışında farklı malzeme kombinasyonları kullanarak bu özellikleri sağlamak mümkündür. Böylece kompozitten elde edilecek son ürün istenilen spesifikasyonlara göre üretilebilir. Ayrıca kompozitten üretilen bir ürünü müşterinin isteklerine göre tasarlamak metalerden üretilecek bir üründen daha kolaydır. Her bir dizayn istenilen dayanım ağırlık ve sertlik gibi özelliklere göre kendine has tabaka sayısına ve fiber oryantasyonuna sahiptir. İşte bu karbon fiberin en önemli özelliğini bizlere yansıtmaktadır, çünkü metallerin kullanımı seçeneklerimizi sınırlarken, karbon fiberler neredeyse tüm sınırları ortadan kaldırmaktadır. Aşağıdaki grafik farklı malzemelere ait sertlik/ağırlık oranı değerlerini göstermektedir. (daha&helliip;)